Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol Süper Lig Beşiktaş HTSPOR yazarları dev derbiyi yorumladı... - Fenerbahçe Haberleri

        SERDAR ALİ ÇELİKLER: Fernandes!

        SEVGİLİ editörüm Cevdet dedi ki “Yerimiz az; fazla uzun yazma..” Başlıkta maçın farkını anlattım, bitti. Anlatılacak çok hikayesi olan maçın duygusal atmosferini Ali Gültiken’e; teknik analizi bu işin piri Önder Özen’e bırakayım dedim:

        *Bana göre dünyanın en güzel manzaralı stadyumuna Beşiktaşlılar ancak böyle güzel bir veda töreni düzenleyebilirlerdi. Tüm Beşiktaşlıları’ı tebrik ederim.

        *Trabzon maçında son saniyede gol kaçırıp İnönü sakinlerini bayıltan Olcay’ın santrası yapılmayan bir gol atması ayrıca özel bir noktaydı.

        *Bizim Bülent Yavuz’un manevi oğlu hakem Mete Kalkavan çok kötü bir maç yönetti. Yardımcısı M.Emre Eyisoy; F.Bahçe’nin bariz golünü çatır çatır yedi. Hakem işini yapsa 24. dakikada F.Bahçe 2-0 öne geçecek, bambaşka bir maç olacaktı. Kalkavan tribünlerin gazına gelip Meireles’in eline çarpan topa hentbol çaldı. O duran topla da beraberlik golü geldi. Farkı 2’ye çıkarması gereken takım hakem kararıyla beraberliğe düştü. 2. yarıda da eyyam üstüne eyyam yaptı. Bülent Yavuz bir daha bana Kalkavan’ı anlatmasın!

        *Fernandes’i seyrettiğimiz için çok şanslıyız.

        *Mousa Sow mükemmel bir futbolcu olduğunu bir kez daha gösterdi.

        *Fernandes’den yediği omuz darbesiyle bile sarsılan; 3 aydır oynamayan Niang’dan bile depar çalımı yiyen; Beşiktaş’ın 2 golünde de bariz hatası olan Bekir bu takımda bu formuyla oynayamaz. Sadece “Alex’i yiyen ekip”in adamı olduğu için forma bulur. Volkan’ın formsuzluğu; Bekir’in hali; Kuyt’ın penaltı kaçırmasının ardından dün de kendi kalesini nişanlaması ‘Alex’in Laneti’ mi acaba?

        *Kocaman’a tek bir soru soracağım: 1-0’a kadar mükemmel top oynayan bu takım golü bulduktan sonra neden oyun kimliğini kaybediyor?

        *Meireles bağıra bağıra “Beni satın” diyor.

        *Fenerbahçe bu mağlubiyetle zaten sallantıda giden ligi biraz daha geriye atıp UEFA Kupası’na sarılacaktır.

        *Beşiktaş artık şampiyonluktan bahsedebilir; ama inanılmaz taktik hatalar yapıyorlar.

        *G.Saray’ın 8. kez puan kaybettiği hafta F.Bahçe yine puan kaybetti. Kötü bir 2. devre performansı sergilediğini bildiği için gerilen; ama oklar kendine dönmesin diye onu bunu suçlayan Fatih Terim artık daha rahat olabilir!

        SERGEN YALÇIN: İnancın zafer

        ATMOSFER ve goller açısından belki de sezonun en güzel derbisini izledik. İki tarafın da oyunun içinde gidip geldiği çok anlar oldu. Bu sezon özellikle son dakika golleriyle saç baş yolduran Olcay bu kez kaçırmadı ve geceye damgasını vurdu. Gerçekten iki taraf için de zor bir mücadele oldu... G.Saray’ın takıldığı haftada iki ekip de lidere bir adım daha yaklaşmak istiyordu, bunu başaran “FEDA” diyerek yola çıkan Beşiktaş oldu. İlk 30 dakika oyuna çok iyi başlayan F.Bahçe, devamında golü de buldu. Ancak ne olduysa ondan sonra oldu. F.Bahçe golü attıktan sonra her zaman olduğu gibi, oyunu kendi yarı alanında kabul etmeye başlayınca, bu sezon aynı hastalığı sıkça yakalanan Kartal kontrolü eline aldı. Ve bulduğu golle de oyuna ortak oldu.

        Atılan gollerde iki takımın da defans oyuncuların büyük hatası vardı. Yan top üstünlüğüyle bilinen Beşiktaş, yan toptan iki gol bularak bu geleneğini devam ettirdi. Özellikle orta alanda iki takım da güçlü ve mücadeleci oyuncularla maça başlamıştı. Kim kime üstünlük kurarsa, onun kazacağı bir karşılaşma görüntüsü vardı. Maç sonunda bu bölgedeki futbolcuların yürüyecek hali kalmadı desek yeridir. Aykut Kocaman’ın ısrarla Meireles’le başlaması çok düşündürücü. Bu futbolcu, bu oyun tarzıyla F.Bahçe’de oynayamaz. Bu kadar ısrar etmek anlamsız. Kocaman’ın Yobo’yu oynatmamasını anlamak mümkün değil. Böyle önemli bir sigortanın, bu kadar hata yapmaya müsait bir savunma içinde olmamasını hayretle karşıladım. F.Bahçe, dirençsiz bir takım. Rakip baskı yaptığı zaman, yumuşak oyunculardan kurulu olduğu için karşı koyamıyor. Cristian, Meireles, önde oynayan Kuyt, Webo gibi isimler agresif takımlara karşı ortaya çıkamıyorlar.

        F.Bahçe’de Sow dışında çok göze batan bir oyuncu yoktu. Gerçekten inanılmaz bir yetenek. Her maçta katkısını artırıyor. Ancak onun çabası da galibiyeti yetmedi. Kocaman’ın oyuna yaptığı hamleler de son derece yanlıştı. 88’de Emre’nin çıkıp M.Topuz’un girmesine anlam veremedim. Maç 2-2’ydi, ne düşündüğünü çözmek için dahi olmak lazım! Ayrıca 90+2’deki kornerde, F.Bahçe gibi bir takımın bu kadar risk alıp gole gitmesi ne kadar doğru, bu da tartışılacak bir konu.

        Beşiktaş çok koşarak ve oyuncuların yüksek mücadele gücü ve inancıyla kazandı. Maçın belirli bölümlerinde rakibinden daha iyi oynadılar. Kontratak çıkışlarda hızlı oyuncular çok iyi iş yaptı. Bence gecenin adamı Olcay’dı... Bir çizgiden çıkardı, bir de final golü attı, yıldızlaştı. Fernandes, tüm takımın ataklarını yönlendiren isimdi. Holosko çok fazla ortalarda görünmeyince, Hilbert o kanadı takım arkadaşından daha çok kullandı. Samet hocanın, Gökhan-Emre değişikliği çok doğruydu. Emre girdikten sonra iki pozisyonda atağı kesti, bu da Beşiktaş’ı oyunda tuttu. İbrahim Toraman ve Veli de Kartal’ın görünmez kahramanıydı. F.Bahçe şampiyonluk şansını minimuma indirdi. 7 puanlık fark kolay kapanmaz. İlk kez derbi kazanan Beşiktaş ise zirve ve Devler Ligi için büyük avantaj yakaladı.

        ALİ GÜLTİKEN: Finale yakıştı

        BEŞİKTAŞ, kendi stadında, kendi seyircisinin önünde ve özlediği bir ortamda oynadığı karşılaşmayı kendine yakışır bir şekilde bitirdi. Bu maçlar denge maçlarıdır. Hamleleri karşılıklı olarak doğru şekilde yapmak, bir yandan rakibi durdurup diğer yandan kendi stratejini ortaya koyabilmek önemlidir. Dün akşamki mücadelenin ilk 25 dakikasını çıkartırsak Beşiktaş, daha dengeli ve daha istikrarlı bir futbol oynadı. Fenerbahçe, topa çok sahip oldu gibi gözükse de maçı dengeleyen taraf Siyah-Beyazlı takım oldu. Çünkü, Beşiktaş genel oyun karakteri olarak mücadeleyi kendi sahasında kabul eden bir takım. Çabuk çıktığında ise çok etkili olan bir ekip... Gelen üçüncü gol de bunun en güzel örneği oldu.

        Fernandes, önemli bir oyuncu... Topa hükmettiği ve inisiyatif aldığı bölümlerde çok çok etkili oldu. Kendisi oynadığı zaman takım da oynuyor. Niang ise çok hazır olmasa da o bölgede varlığı ile ne kadar etkili olduğunu gösterdi. Attığı golle de nasıl golcü olduğunu bir kez daha kanıtladı. Beşiktaş, maç stratejisini kendi adına eldeki imkanlara göre doğru kullanırken, oyundaki hamleleri de etkili bir şekilde gerçekleştirdi. Veli ve Oğuzhan’ın oyuna girmesi, Fenerbahçe’nin yapmış olduğu Mehmet Topal ve Caner değişikliklerine en iyi derecede karşılık anlamındaydı. Siyah- Beyazlılar, böylece orta alan üstünlüğünü de eline geçirmiş oldu.

        Bu tür maçları oynarken, karşılaşma öncesi hazırılık, saha uygulaması ve oyun içindeki değişiklikler çok önemli. Maçı her yönüyle doğru oynamanız gerekiyor. Beşiktaş, kendine göre kurduğu oyun stratejisiyle, yaptığı değişikliklerle ve de elde ettiği sonuçla önemli bir iş yaptı. Fenerbahçe’nin etkin olduğu pozisyonlar, yakaladığı fırsatlar elbette ki var. Ama futbol her zaman sonuç işi. Beşiktaş’ın bu sezonki en büyük özelliğine baktığımız zaman bunu daha da net görürüz. Siyah-Beyazlılar, şu anda ligde girdiği pozisyon sayısı ile yaptığı gol oranı bakımından en yüksek takım konumda. O yüzden dün yakalanan pozisyonların çokluğuna değil, tabeladaki sonuca bakalım.

        Alınan galibiyet için sahadaki oyuncuları alkışlarken, bir büyük alkışı da Beşiktaş taraftarına gönderelim. Tribüne geldiklerinde, takımlarının arkasında olduklarında, oyuncuların enerjisini ve motivasyonlarını nereye taşıdıklarını bir kez daha gösterdiler. Son olarak tebrikler Beşiktaş, finale yakıştı.

        ÖNDER ÖZEN: Fenerbahçe başladı, Beşiktaş bitirdi

        İnönü Stadı’ndaki son derbi... Maçtan güzel bir taraftar atmosferi. Ancak ilk yarının başında bu taraftar desteğiyle daha agresif bir Beşiktaş beklenirken, beklentilerin aksine topa daha çok sahip olan, istediği oyunu oynayabilen bir Fenerbahçe vardı sahada. Ne gördük bu bölümde? Fenerbahçe deplasmanda olmasına karşın ilk 25 dakikada topa daha fazla sahip olan taraftı. Düşük ritimli bir pas oyunu oynadı konuk takım. Bu hem emniyetlidir hem de Fenerbahçe’yi gole götürebilecek anlayışın bir parçasıdır. Ancak böyle maçlarda oyun temposunu belirleyen taraf ev sahipleridir. Beşiktaş çok tedbirli bir 20 dakika oynadı. Ev sahibi olduğunu hissettiremedi. Doğal olarak bu bölümde oyun temposu düşük kaldı.

        Fenerbahçe 1-0 öne geçtikten sonra tempo yükseldi. Bu bölümde ne gördük? Fenerbahçe golü bulduktan sonra 6-7 dakika boyunca yine oyun üstünlüğünü devam ettirdi. Beşiktaş ise bu 6-7 dakikada şoku üzerinden atmaya çalıştı. Devamında ise ev sahibi takımın önde oynama çabasını gördük. Fenerbahçe ise oyunu kontrol ettiği bölümdeki etkinliğinde değildi. İlk yarıda ikisi verilen, biri verilmeyen 3 gol seyrettik. Bu 3 golün tamamı duran top ve devamında geldi. Bu yarıda Fenerbahçe’nin bildiği pas oyununu ve atak olgunlaştırma çabasını, Beşiktaş’ın ise hem savunmada hem de hücumda doğaçlama futbolunu seyrettik.

        İkinci yarıda atılan toplam 3 gol ve iki takım adına da kaçan birçok pozisyon izledik. Son dakikada ise Olcay attığı golle Beşiktaş’ı galibiyete taşıdı. İkinci yarı nasıl gelişti?

        İkinci yarının ilk 15 dakikasında dengeli bir oyun oldu. 60. dakikada Niang’ın golünden sonra çok daha tempolu bir oyun izledik. Hemen 3 dakika sonra Fenerbahçe bir sağ kanat atağını Sow’un kafa golüyle bitirdi. Bu dakikaya kadar Gökhan Gönül ve Kuyt, Beşikktaş sol kanadını oldukça hırpalamıştı. Samet Aybaba golden 2 dakika önce aksadığını düşündüğü Gökhan Süzen’i oyundan çıkarıp aksamayacağını düşündüğü Emre Özkan’ı oyuna almıştı. Ancak Gökhan Gönül’ün pasını Kuyt ortaladı ve Sow durumu 2-2’ye getiren golü attı. Burada Gökhan ve Kuyt’ın karşısında iyi bir sol bek mi, yoksa iyi bir kanat savunması planı mı doğru çözümdür diye sorulabilir. 2-2’den sonra Fenerbahçe’de Caner ve Mehmet Topal Beşiktaş’ta Oğuzhan oyuna girdi. Bu değişikliklerden sonra iki takım da orta sahayı daha çabuk geçmeye başladı. Temposu, heyecanı ve pozisyonu bol bir derbi izledik. Son yarım saatte Fenerbahçe daha üstün görünmesine karşın ev sahibi önemli fırsatlar yakaladı. Son anlarda Fenerbahçe gol ararken, Beşiktaş çabuk saha boşalttı ve Niang’ın pasıyla Olcay’ın golü maçı bitirdi.

        Peki dün akşam iki takım adına da öne çıkan isimler kimlerdi?

        Fenerbahçe’de Gökhan Gönül, Kuyt ve Sow, Beşiktaş’ta ise Olcay, Fernandes, Sivok ve sonuca etki eden gol ve asistiyle Niang öne çıkan oyuncular oldu.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ