Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Prof. Dr. Temel Yılmaz Dr. Ekrem Tunçer'in katili kim?
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Dr. Ekrem Tunçer’i bir yıl önce bugün kaybettik.

        Ekrem hoca bir ilkokul öğretmeninin oğlu olarak dünyaya geldi.

        İlk, orta öğrenimini Malatya'da tamamladı.

        Kendi döneminin en yüksek puanla girilen okullarından biri olan Hacettepe Tıp Fakültesi'ni bitirdi.

        Hemen arkasından Ankara’nın gözde hastanelerinden Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi ihtisasını kazandı.

        İhtisas mecburi hizmetten sonra genç bir genel cerrah olarak memleketi Malatya’ya döndü.

        Kendisi gibi bir öğretmen kızı Güllü Alp Tunçer ile evlendi.

        Güllü Hanım'ın babası Mustafa Alp de bir öğretmen. Güllü’nün iki kardeşi doktor, kendisi mühendis.

        Kısa bir süre sonra çalışkanlığı nedeniyle Op. Dr. Ekrem Tunçer Malatya SSK hastanesinin başhekimi oldu.Yıllarca bu görevi sürdürdü. Devlet hastanesinde üst düzey görevlerde çalıştı. Binlerce hastayı ameliyat etti, yaşama döndürdü.

        Şehirde ücretsiz ameliyat ettiği hastalara destek veren, fakirlerin babası olmakla ünlendi.

        Güllü Tunçer, kadın haklarının güçlü bir savunucusu oldu. Kadınların yaşam kalitesinin arttırılması için mücadele etti, bir siyasi partinin Malatya İl Kadın Kolları Başkanlığına geldi. Aydın, kültürlü,şehirde partiler üstü herkes tarafından çok sevilen, saygı duyulan bir kadın olarak bilindi.

        Ekrem ve Güllü, her ikisi de çocukluk ve gençlik yıllarımızda birlikte büyüdüğümüz, babalarımızın dost, bizim kardeş gibi olduğumuz insanlardı.

        Bu güzel iki insan 6 Şubat 2023 günü sabaha karşı büyük depremde hayatını kaybetti.

        Daha ilk depremde çöküp yıkılan, toz toprak yığını olan binanın enkazı altında, 8 gün sonra 14 Şubat Sevgililer Günü'nde, belli ki uykudayken yakalanmış halde, yan yana birlikte bulundular.

        Aradan 1 yıl geçti ve halen yaşamları insanlara iyilikle geçmiş bu ülkeye değer katan bu iki güzel insanın, neden yaşamlarını yitirdikleri, olay kader miydi, yoksa cinayet miydi, bunun sorumluları kimdi soruları hep havada kaldı.

        Sabaha karşı ilk depremde, daha ilk sarsıntıda ilk çöken bina olması ve binanın bir anda, insanların daha yataklarından çıkamadan, tamamen yıkılması, toz toprak yığını haline gelmesi olayın bir kader olmadığını gösteriyor.

        Olay bir cinayet.

        Ve sorulması gereken soru cinayet sorumlusu kimdi, katil kimdi?

        Cinayetin sorumlusu, Ekrem Tunçer, eşi Güllü Alp Tunçer ve binada hemen bütün insanların katili, ilk sarsıntıda darmadağın olan binanın inşaatını yapan müteahhit miydi?

        Yoksa çürük bir binanın inşaatına muhtemelen bilmediğimiz ilişkilerle ruhsat veren belediyenin teknik mühendisleri ve onu onaylayan amirleri miydi?

        Ya da bunların dışında alt kattaki mağazanın işyerini büyütmek için kolonlarını kestikleri söylenen kişiler miydi ve bu olay doğru muydu?

        Hepsi bir yana asıl gerçek sorumlu 1999 depreminden bu yana sorumluları bir türlü yargı önüne çıkaramayan ve hesap sormayan devlet yöneticileri miydi?

        Sorunun doğru cevabı muhtemelen bu kişilerin hepsinin ortak payı olduğuydu.

        Bu ülkede her depremde yüzbinlerce ölümün sorumlusu üç beş kuruş daha fazla kâr elde etmek için malzemeden çalan müteahhitler, rüşvetle uygunsuz binaya ruhsat veren yöneticiler, işyerini büyütmek için gizlice kolon kesen kurnaz cahiller ve bunlardan hesap sormayıp arkasından “unutmayacağız“ gibi laflarla geçiştiren sorumlu idareciler ve yetkililer olduğu sürece her yeni depremde daha büyük felaketler daha büyük acılar yaşayacağız.

        Daha birçok güzel insanı, bir çok değerlerini kaybedeceğiz.