Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol Süper Lig Galatasaray Habertürk yazarları Galatasaray-Schalke 04 maçını değerlendirdi - Galatasaray Haberleri

        HTSPOR

        FATİH ALTAYLI

        Hızlı oyna turu geç

        Şimdi söyleyeceklerim için sakın kızmayın bana. Ama bence sonuç iyi. Galatasaray’ın, Akhisar karşısında oynadığı oyunu izledikten sonra, hiç ama hiç umudum yoktu. Öyle bir Galatasaray’ın Schalke’yi bırakın yenmek, fark yememesi mümkün değildi. Galatasaray, Schalke karşısında, Akhisar kaşısında oynadığı kadar oynadı. Bu yüzden de 1-1’lik skora sevinmek gerekir. Bizim klasik maç öncesi yemeğinde elimdeki peçeteye bir kadro yazdım. Terim’in çıkardığı kadro benim yazdığım kadrodan biraz farklıydı. Benim takımımda Sabri’nin yerinde Eboue vardı. Hamit’in yerinde ise Amrabat. Terim, Sabri ve Hamit’i tercih etti. Bedelini de hep birlikte ödedik.

        Bu takımın en pahalı oyuncusu Hamit, bu takımın en verimsiz oyuncusu olarak ortalıkta geziyor. Direğe nişanlamak suretiyle kaçırdığı golü, kuvvetle muhtemel bu yaşımda ben kaçırmazdım. Giderek umutsuz bir vaka haline gelen Hamit’i bırakıp, maça gelirsek. Galatasaray’ın sezon başından beri muzdarip olduğu “Yavaş oynama” alışkanlığı sürdükçe, bu takımdan “Cacık” olmaz.

        Hala orta sahada Selçuk topu alıyor. Önce ekseni etrafında dönüyor, sonra geri pas veriyor. Sonra yine alıyor, bir daha ekseni etrafında dönüp bir daha geri pas. Sonra iki yan pas. Ardından orta sahaya bir pas, sonra kaptırılan top. Hooop kalemizde gol tehlikesi. O olmazsa kaleciye geri pas. Onun şişirmesi top rakipte, hayda rakip atağı başlıyor, Galatasaray savunmada eksikken. Bu Türkiye’de de böyle, Avrupa’da da. Türkiye’de de gol yiyorsun, Avrupa’da da. Ama Türkiye’de bazen yediğinden fazlasını atıyorsun. Avrupa’da zor atıyorsun. Galatasaray’ın kendi sahasındaki taktiği bu. Biraz hızlandığı zaman, orta sahayı biraz çabuk geçtiği zaman inanılmaz tehlikeler yaratıyor Sarı- Kırmızılılar. Ama nedense hızlanmayı pek düşünmüyorlar.

        Şimdi bir de Drogba var ya, topu alan Drogba’ya atmaya çalışıyor. Sanki adam süpermen. Yine de Galatasaray’ın attığı golde de, yakaladığı diğer iki net pozisyonda da hazırlayıcı Drogba’ydı. O da olmasa tam bitmişiz. Maçtan önce Galatasaray ve Fatih Terim düşmanı Türk spor medyası Schalke’yi sanki ‘mahalle takımı’ gibi lanse etmek için uğraştı da durdu. Amaç belli, Galatasaray elenirse üzerine gitmek. “Ulan bu takıma da elenir mi?” diyebilmek.

        Ama Schalke hiç de boş takım olmadığını gösterdi. İnanılmaz hızlı, orta sahada pas yüzdesi çok yüksek. Forvetleri çok iyi top tutan, çok çabuk bir takım.

        Klas mı? Değil. İyi takım mı? İyi takım. Allah’tan dün onlar şanssız, Galatasaray ise şanslıydı da, 1 tane atabildiler. Galatasaray ise kötü oynadığı halde koparıp gidebileceği bir maçı Hamit sayesinde daha iyi oynayan rakibe hediye etti. Onlar ise paketi açamadılar. Çok net pozisyonları harcadılar. Gelelim esas mevzuya.

        Bu tabloya rağmen Galatasaray, Schalke’yi eleyebilir. Unutmayın, Galatasaray gruptan deplasmanlarda çıktı. Orta sahada biraz düzgün oynadığı zaman, Galatasaray Schalke’yi rahatça silkeleyebildiğini gösterdi. O yüzden karamsar değilim. Hala ilk 8’e kalma şansımız var. Ama sürekli geri pasla, sürekli geriye oynayan bir Selçuk’la değil. Orta sahayı hızlı ve isabetli paslarla geçebilirse ki, bunu yapabildiğini biliyoruz, orada kazanıp turu geçeriz. Tabii kısmetse...

        SERDAR ALİ ÇELİKLER

        Her üstünlük rakipteyse sorun kimdedir?

        SCHALKE, 2-3 yıl içinde Avrupa’da liderliği alacak olan Alman futbolunun pek de yaratıcı olmayan bir temsilcisi. Dünkü maçtan bir gece önce Arsenal deplasmanındaki Bayern Münih’i; 2 sezondur Dortmund’u seyreden biri olarak Schalke için rahatlıkla şunu söyleyebilirim: Evet Alman takımı ama çok vasat bir kadro.

        Fatih Terim maçtan önce Schalke’nin eksik olmadığını söyledi. Ama sene sonuna kadar takımı götürmekle yükümlü yedeğin yedeği teknik adam savunma önündeki 2 oyuncusu yerine bir yedek bile bulamadı. 75’ten sonra yorulan Bastos ve Farfan’ı da dinlendiremedi. Holtby’yi sattıktan sonra o bölgede değerlendirmeye çalıştıkları Draxler de bu seviye için çok tecrübesiz. İki ideal beki de yoktu Gelsenkirchen temsilcisinin. Buna karşın sezon başından beri ideal kadrosuyla oynayan; oyuna Eboue-Umut ve Amrabat gibi önemli futbolcular sokan Galatasaray bir de kendi evinde oynuyordu. Yani rakip hem kısıtlı bir kadroyla üstelik sene sonu muhtemelen takımın başında olmayacak bir hocayla ‘cehennem’e gelmişti. 

        Ama Schalke’nin G.Saray’dan 2 önemli farkı vardı. Birincisi bu seviyede nasıl oynamaları gerektiğini biliyorlardı. İkincisi ise BİR PLANLARI VARDI. Savunma yapıp kontra falan da denemediler. Kanatlardan akışkan oyun kurgusu yapmayı denediler. Misal Sneijder’in savunma eksikliğini farkedip Farfan ile G.Saray’ın sol kanadında koridor açtılar. Sağ bekte stoperden bozma Höger değil de Uchida olsa daha da etkili olurlardı. Hayatının topunu oynayan Riera’ya rağmen o kanadı felç ettiler. Hemen her duran topta tehlike yarattılar. Maçın başından sonuna oyun üstünlüğü de pozisyon üstünlüğü de Schalke’nindi. G.Saray ise ne oynadı ben anlamadım. Planları neydi çözemedim. Burak’ı savunma arkasına kaçırma dışında bir plan varsa Drogba neden alınmıştı? Sneijder rakip takımı baskı altına almışken oyunu rahatlatmayacak; top tutmayacaksa ona ne görev verilmişti? Hamit neden devrede oyundan alınmadı anlayamadım. Bu bozuk zeminde Schalke’li oyuncular genelde ayakta kalırken G.Saraylı oyuncular neden sürekli yerdeydi bilemedim. Selçuk-Semih ve Riera dışında görevini tam yapan başka kim vardı anlamadım. Burak Yılmaz şahane bir gol attı. 7 maçta 7 gol müthiş bir istatistik. Ama G.Saray’ın Burak’ı pozisyona sokmak dışında tek bir planı yoktu. Savunmada da komplike duramadılar. Bekleriyle stoperleri arasında ciddi sorunlar var. Öte yandan 80’den sonra kondüsyon da bitti.

        Şimdi soralım:

        * Kadrosu daha iyi olan

        * Sahasında oynayan

        * Sorun yaşamayan

        * Hocası kesinlikle daha tecrübeli oynayan

        * 7 maçta 7 gol atmış santrafora; 75 maçta 39 gol atmış bir efsaneye sahip hücum hattı olan takım; her hattıyla; her rakamıyla rakibinden kötüyse bunun sorumlusu kimdir?

        * Fatih Terim’in deplasmandaki maça çok çok iyi bir planla çıkması lazım. Bu takımın savunması anormal ağır. Burak da Umut da pozisyon bulur; gol de atılır. Ama Terim’in artık bir STRATEJİ çizmesi lazım.

        SERGEN YALÇIN

        Hatanın bedeli

        Öncelikle Galatasaray eline geçmiş olan avantajı rakibe kaptırdı. Çok zor bir gece oldu G.Saray için. Ancak işi zor yapan Fatih Terim ve oyunculardı. Özellikle Galatasaray’ın sistemi ve maça çıkan kadrosu yanlışlarla doluydu. Bu yanlış kadro, Galatasaray’ın 90 dakikalık bölümde güvenle oynayamamasını sağladı. Özellikle şunu söylemek isterim ki, Drogba ve Sneijder’ın fizik gücü, hele böyle bir zeminde 90 dakikayı oynayacak düzeyde değil. Drogba santrfor pozisyonunda oynadığı için ve fizik olarak çok güçlü olduğu için idare edebiliyor. Rakibi hataya zorlayabiliyor. Ancak böyle bir zeminde 4-4-2’nin solunda Sneijder ile başlamak büyük hataydı. Fatih Terim’in yanlış tercihleri, Galatasaray’ın kazanabileceği ya da çok daha iyi oynayabileceği bir maçı, herkes için kabusa çevirdi.

        Özellikle ilk bölümde Galatasaray hiç beklemediği bir anda çok erken golü buldu. Ancak Schalke takımı hiç oyunu bırakacak bir takım değil. Fizik olarak çok güçlü oyunculara sahip. Ofansif olarak da Farfan, Bastos ve Huntelaar çok tehlikeli oyuncular. Özellikle ilk yarıda Sneijder, Riera’ya hiç yardım etmeyince G.Saray’ın sol kanadı koridora döndü. Schalke bütün akınlarını bu bölgeden geliştirdi. Sneijder bu açıdan çok hatalı bir tercihti. Fazla yıldız oyuncuya sahip olmak maalesef zaman zaman iyi değil. Teknik adamlara hata yaptırabiliyor. Sneijder, ismi çok büyük bir oyuncu olduğu için Terim onu oynatmak zorunda kaldı. Bu da Galatasaray’ın tüm oyun planını değiştirdi.

        Bunun devamında elinde Eboue gibi fizik olarak çok güçlü, hazır ve Şampiyonlar Ligi tecrübesine sahip bir oyuncu varken, sadece Türkiye Ligi’nde 1-2 maç iyi oynadı diye Sabri ile başlamak da yanlış bir karardı. Fatih Terim hata yaptığını çok erken anladı ve 45’te Sneijder-Amrabat değişikliğini yaptı. Ancak Schalke öyle bir dakikada beraberliği buldu ki, bu değişikliğin bir anlamı kalmadı. Skor avantajını elde eden Almanlar tam bir deplasman takımı gibi oyunu kontrol ederek oynayınca, Galatasaray ikinci yarıda neredeyse pozisyon bile bulamadı.

        Takımdaki iki tane koşmayan oyuncuya bir de Hamit’in inanılmaz kötü performansı eklenince Galatasaray maçı neredeyse 8 kişiyle oynamak zorunda kaldı. Galatasaray her iki kanadı da oyunun büyük bölümünde hiçbir şekilde kullanamadı. Buna karşın Schalke; Farfan ve Bastos ile iki kanadı da çok iyi işledi. Galatasaray oyunun tamamında yakaladığı pozisyonları Schalke defansının hatalarından yakaladı. Bir bütünlük yoktu ortada. Galatasaray kombine bir tek atak yapamadı. Beklediğimiz oyunu hiçbir şekilde ortaya koyamadı.

        Schalke’ye gelince... Rakip beklediğimizden çok daha farklı bir motivasyonla sahaya çıktı. Herkes çok kötü bir rakip beklerken, Schalke organize, ayağa topu mükemmel oynayan ve yürekli oyuncularla sahadaydı. Bu istek ve arzu, Schalke’ye tur yolunda büyük bir avantaj sağladı.

        Ancak şunu özellikle söylüyorum; dün gece için belki tercihler yanlıştı. Ancak Galatasaray bu rakibi deplasmanda eleyecek güce sahip. Ben buna inanıyorum. Galatasaray doğru, istekli ve arzulu bir 11’le sahada olursa Schalke’yi orada eleyebilir. Ancak bu kadro ile değil! Fatih Hoca mutlaka doğru olanı yapmalı.

        LEVENT ÖZÇELİK

        Show must go on!

        *Gösteri devam etmeli

        Galatasaray, benim de olmadığı gibi kimsenin beklemediği bir skor aldı kendi sahasında. Korktuğumuz başımıza geldi diyebiliriz... Çünkü evlere şenlik savunma, yine kötü performansına devam etti. Tamam, Süper Lig’de bu şekilde oynuyorsun, iyi kötü mücadele ediyorsun ama Şampiyonlar Ligi’nde affetmezler. Sarı- Kırmızılı takımın bu flaş transferlerinden sonra şovuna Almanya’da devam etmesi gerekiyor, bence edecek de...

        Yenilen ilk gole baktığımız zaman Riera’nın adamını kaçırması ve Dany’nin kademeye girmede gecikmesi topun ağlara gitmesinde büyük etkendi. Böyle bir hatayı tabii ki Schalke gibi bir takım değerlendirecekti ve öyle de oldu. Galatasaray, dün Alman ekibine özellikle ceza sahasında çok fazla topla oynama süresi tanıdı. Devler Ligi’nde rakibine caza sahanda bu kadar topla oynamasına izin verirsen, golü de yersin... Bu kaçınılmaz!

        Burak’ın enfes golüne herkesin şapka çıkarması gerekiyor. Topu alışı, kaleyi bakışı ve gol vuruşu tam derslikti. Hamit Altıntop’un da şanssız oluşuna değinmek gerekiyor. Yine direkten dönen bir topu var. Daha önce iki Manchester maçında da topu direkte patlamıştı. Eğer dünkü pozisyon gol olsaydı maç daha farklı bitebilirdi. Bence mücadelenin kırılma noktasıydı ama olmadı.

        Ben, Fatih Terim’in Eboue ile başlamama fikrine de katılmıyorum. Bence takımın en tecrübeli ve önemli ismi, sahaya direkt 11’de çıkmalıydı. Afrika Kupası’ndan gelen Drogba nasıl ki oynuyorsa Eboue de oldukça hazırdı ve oynayabilirdi. Şampiyonlar Ligi tecrübesi fazla olan 3 tane olan oyuncu var elinde. Eboue, Sneijder ve Drogba ama Eboue’nin baştan oynatılmamasını açıkcası yadırgadım. Umut’un maça çok geç alındığını düşünüyorum...

        Daha erken tercih edilseydi, mücadelenin seyrine etki edebilirdi. Galatasaray’ın ikinci yarısı, ilk yarıya baktığımız zaman kayıp gibiydi. İlk 30 dakika rakibi ısıran, tempo yapan takımdan adeta eser yoktu. Özellikle Melo, orta sahada çok çakılı oynadı. Onun yüzünden de bütün yük Selçuk’a bindi. Bir ileri bir geri yapan Selçuk İnan baya zorlandı.

        Sonuç olarak Galatasaray’ın umudu hala devam ediyor. İlk maç en azından 0-0 bitseydi çok daha iyi olurdu ancak artık yapacak bir şey yok. Almanya’da Schalke’nin tur için yetecek golsüz beraberliğe yatacağını düşünmüyorum. Bence kazanmak için oynayacaklar. Eğer Galatasaray akılcı hareket edip ve dikine oynayan Amrabat, Drogba ve Burak gibi kozlarını iyi kullanırsa, gereken sonucu alır ve bir üst tura adını yazdırır.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ