Yıldırım istifa ederse şaşırmam

HTSPOR

Aziz Yıldırım’ın ağzından çıkan her söz, attığı her adım olay. Twitter’dan bir sözü siliniyor, ortalık ayağa kalkıyor. “Bundan sonra başarı İsmail Kartal’ın, başarısızlık Aziz Yıldırım’ın” sözlerinin yer aldığı tweet silinince de olanlar oldu. Manidarmış!

Kötü bir söz mü söylemiş başkan? Hayır. Ama pusuda bekleyenler var tabii. İşler kötü gidiyormuş da, başkan faturayı hocaya çıkarıp kendisini kurtaracakmış da. Dedim ya, pusudalar. Takımın başarısız olmasını dört gözle bekliyorlar. Amaç ne yapıp edip Yıldırım’dan kurtulmak. Aslında Fenerbahçeliler’in kendilerine sorması gereken bir soru var. “Acaba biz bu sene şampiyonluğu ne kadar istedik?” sorusu.

Tribünler boş. Parasını ödeyip kombinesini alan bile maçlara gitmemiş. Belli bir grup her yerde olay çıkarıyor. Yıldırım düşmanları her türlü olumsuzluğu fırsat bilip başkan aleyhinde kullanıyor. Basın sezon başından bu yana İsmail Kartal’ı hırpalıyor. Camia hocasına sahip çıkmıyor. Hala futbolu bırakmış Alex’i gündeme getirenler var. Futbolcular deseniz inançsız.

Başkan ise sevdası uğruna 7/24 çalışıyor, uğraşıyor, ailesini, sağlığını ihmal ediyor yine de bazılarına yaranamıyor. ‘1 Milyon Üye’ projesinde il il dolaşıyor. Sürekli proje üretiyor. ‘Ne yaparım da gelirleri arttırırım’ derdine düşmüş. Bir yandan da “Fenerbahçe’nin evlatları” olarak gördüğü o futbolcuları, o takımı şampiyon yapabilmek için didiniyor. Hocasına, eleştiri oklarının hedefine oturan futbolcusuna siper oluyor. Kaldı ki o futbolcular acaba bunun karşılığını ne oranda veriyor? Tabi diğer taraftan da o mahkemeden bu mahkemeye koşturuyor.

Yıllardır yıkamadılar ama bu gidişle başkandan kurtulurlar. Adamı canından bezdirdiler. Ani bir kararla istifa ederse, mayıs ayındaki kongreye kadar şike davası sonuçlandığı taktirde seçime girmeyeceğini açıklarsa şaşırmam.

Araplara mı satacaksınız?

KULÜPLER Birliği şimdi de naklen yayınlara soyundu. Sanki birileri Türk futbolunu tamamen ele geçirmeyi planlıyor. Yönettiğiniz kulüpler zaten batık. Yayıncı kuruluş sayesinde, federasyonun kıyaklarıyla ayakta kalıyor. Yıllardır kulüplerin içi boşaltılmış, kimse hesap vermemiş, hiçbiriniz de hesap sormamışsınız.

Neymiş, İngiliz modeliymiş. Ne kadar araştırdınız acaba o modeli? O İngiliz şirketlerinin 96’sından 41’i kayyuma devredildi. Kulüplerimiz şirketleşecekmiş. Sonrasında da satalım Arap şeyhlerine, Katarlı zenginlere, Rus zenginlere. Yedirmezler. Sonra bu planın içi boş. O oluşumda Fenerbahçe nerede? Fenerbahçe, Galatasaray zaten daha fazla pay istiyor. Dolayısıyla Beşiktaş da. Geriye ne kalacak da Anadolu kulüpleri mutlu olacak?

Bilic ve taraftar sınıfta kaldı

Kura çekiminden bu yana yanlışlarla dolu bir süreç, yanlışlarla dolu 180 dakika. Beşiktaş bu kadar yanlışla, doğruyu da bulamazdı çeyrek finali de. Nedense bizler biraz havaya girdik mi kendimizi dev aynasında görüyoruz, rakipleri de fazla küçümsüyoruz. Her seferinde de dersimizi alıyoruz da akıllanmıyoruz. Hadi biz böyleyiz, ya Bilic.

O iki kere sınıfta kaldı. Liverpool maçında hayatının maçını oynamıştı, Brugge sınavında tüm derslerden çaktı. Rakibi analizden, ilk 11’lerden, oyuncu değişikliklerinden, görevlendirdiği mevkilerden. Verdiği demeçlerden bile. Sınıfta kalan birileri daha vardı. Beşiktaş taraftarı. Bir gol maçı uzatmaya götürecekken 65. dakikadan itibaren takım protesto edilmez. Ne kadar kötü oynarsa oynasın bir kaleci böyle allak bullak edilmez. Kaldı ki o soğukta, o çile dolu trafikte o tribünleri doldurduysanız, Tottenham, Liverpool zaferlerini yaşadıysanız bu takım sayesinde yaşadınız.