Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol Süper Lig Fenerbahçe Aziz Yıldırım röportaj, Aziz Yıldırım Meriç Müldür, Aziz Yıldırım HABERTÜRK, Aziz Yıldırım'ın HABERTÜRK'e verdiği röportaj, yılın röportajı - Fenerbahçe Haberleri
        2

        Yıldırım’ın, röportajımızın son bölümüne konu olan sözleri de çok çarpıcı. Yabancı oyuncu kuralı konusunda tavrı net. Trabzonspor için bazı siyasilerin 80 trilyon para topladığını belirtip, bu isimlerin açıklanmasını istiyor. Televizyon programları, bazı yorumculara yönelik ifadeleri oldukça sert. Ve bence çok dikkat çekici bir nokta da Platini ile UEFA hakkındaki sözleri. Adeta bazı konular için ipucu veriyor, şimdilik “Kafaları karışık” demekle yetiniyor.

        3

        '80 TRİLYONU HANGİ SİYASİLER TOPLADI'
        - Trabzonspor taraftarının kupayı istemesine ne diyorsunuz?

        “Yönetimleri onları öyle yönlendirdi. Çünkü Trabzonspor üç senedir sportif anlamda hiçbir şey yapmıyor. Aldıkları oyuncular belli. Oyuncuların da hepsini devletin yardımıyla aldılar. 80 trilyon para girdi kasaya diyorlar. Biz kasamıza girip çıkanı her kuruşuna kadar açıklıyoruz. Fenerbahçe geçen sene 93 trilyon, bir önceki sene 87 trilyon vergi ödedi. Türkiye’de bütün kulüpler açıklasınlar verdikleri vergiyi. 80 trilyonun kaynağı hangi havuzdur açıklasınlar. Hangi siyasiler tarafından bu paralar toplandı ve verildi. Açıklasınlar biz de bilelim. Vatandaş olarak soruyorum; Fenerbahçe başkanı olarak değil. Türk vatandaşı olarak öğrenmek istiyorum.

        4

        ‘BUNLARIN SÖZLERİNİ CİDDİYE ALMIYORUM’
        -Trabzonspor’un vefat eden Serkan Acar üzerinden size yüklenmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

        “Ben üç beş paralı askerin ne Trabzonspor camiasını, ne de Trabzonspor başkanlığını temsil ettiğine inanmıyorum. Kendi kulüp başkanına ve yönetimine ağıza alınmayacak şekilde hakaret eden adamların rakip takımın vefat eden oyuncusu ile ilgili söylemlerini ciddiye bile almıyorum. Hatta bu şahıslar ile ilgili önüme çok ciddi belgeler getirdiler ama ben hiçbir işlem yapılmasına izin vermedim. Bu ahlak yoksunlarına siz de değer vermeyin, bu adamları önemsemeyin.”

        5

        'YA SERBEST YABANCI YA DA TAMAMEN YERLİ'
        -Yabancı kuralında yumuşama eğilimi gösterdiğiniz söyleniyor?

        “Bizde yumuşama yok. Federasyonun aldığı, alacağı karara saygılıyız, bitti. Baştan beri saygılıyız. Federasyon bizi kullanarak artırıp arttırmama konusunu tartışmaya açmasın. Federasyon karar verecek. Her şeye karar vermiyorlar mı?

        6

        -Yabancı oyuncuda sizce ideal olan ne?

        “10 sene önce söyledim ben. Dedim ki serbest bırakılsın. Yasaklamayın dedim. Burada iki tane şık var. Tamamen serbest bırakabilirsin. Senin önünde kararlar, uygulamalar var. Yeni bir şey keşfetmeyeceksin. Bunlardan birini kendi şartlarına göre uygulayacaksın. Bu bir. İkincisi.. Eğer bunları yapmıyorsan yabancıyı tamamen kaldıracaksın, tamamen yerliye döneceksin. Ama Avrupa’da da bir şey beklemeyeceksin. 5 sene, 10 sene bekleyeceksin Türk futbolu bir yerlere gelsin diye. Alt yapıyla uğraşacaksın bu sürede. Gelirse gelir gelmezse de Avrupa’ya gidip 1. turda elendin diye kimse kızmayacak.”

        7

        'BEN 'AT' DESEM ACUN ATAR MI?'
        - Erman Toroğlu ile yıllardır devam eden bir sürtüşmeniz var. Toroğlu son açıklamalarından birinde, “Trabzonspor başkanının olduğu yere Aziz Yıldırım giremiyor” dedi. Aranızda bir düşmanlık var mı?

        “Öncelikle şunu söyleyeyim ki ben her yere girerim. Düşmanlık ayrı şey. Düşmanlığım yok ama ben O’na kızıyorum. O zannediyor ki her yerden kendisini ben attırdım. Ben konuşmadım bile. TV 8’de işten çıkarılmalar olduğunda Acun’a ‘Bunları at’ desem atar mı? Bu kadar aptallık olur mu? Tazminatı var, şusu var, busu var. Konuşuyorlar da ben dinlemiyorum ki. Önce lafa bakıyorum, sonra bir de diyene.. Hepsi bu..

        8

        'KİMİN GÜÇLÜ OLDUĞUNU GÖRÜR!'
        - Hıncal Uluç ile de yıldızınız barışmıyor. Uluç da bir röportajında ‘Toroğlu’nu Hürriyet’ten Aziz Yıldırım attırdı. Bana gücü yetmez’ dedi. Cevabınız?

        “Ben göndermedim Toroğlu’nu. Böyle bir şey söylüyorsa Hürriyet’e hakarettir. Benim cevap vermeme gerek yok, cevabı Hürriyet versin. Ama öyle güç denemesine falan girerse kimin ne denli güçlü olduğunu Hıncal hemen görür herhalde. Tabii yakın gözlükleri yanındaysa.”

        9

        'PLATİNİ'NİN KAFASI KARIŞIK'
        - İbrahim Hacıosmanoğlu, Juventus maçından sonra Avrupa’da da şike olduğunu, hakemlerin ayarlandığını iddia etti.

        “Buna Platini cevap versin. Yeri gelmişken şunu söyleyeyim. Platini’nin kafası karışık hem de çok karışık. Bizim davadan dolayı karışık. Bu kadarını söyleyeyim. UEFA’nın bütün kurullarının ve yönetiminin de kafası karışık şu anda.”

        10

        AYDINLAR CEVAP VERDİ:

        TFF eski başkanı Mehmet Ali Aydınlar, F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın “Yıldırım Demirören, M.Ali Bey’in istifası sonrası TFF kurullarına pek dokunmamış. Aynı kişiler görevde” sözlerine yanıt verdi. Aydınlar yaptığı açıklamada “Bu iddialar kesinlikle gerçeği yansıtmamaktadır. Zira TFF Tahkim ve Disiplin Kurulları 7’şer olmak üzere toplam 14 üyeden oluşmaktadır. Benim istifa etmemden sonra TFF Disiplin ve Tahkim Kurulları yeniden oluşturulmuş olup, Disiplin Kurulu’nda benim dönemimden sadece Fahri Gültekin, Tahkim Kurulu’nda ise Prof. Dr. Bahri Öztürk ve Av. Osman Karakuş dışındaki tüm üyeler değiştirilmiştir” ifadelerini kullandı.

        11

        "Berk'i de Fenerbahçe sorgulayacak"

        Aziz Yıldırım yine sözünü sakınmadan konuşuyor. Kamuoyuna da mesajı var, taraftarına da... Galatasaray’ın Fenerbahçe’yi karalayan demeçlerini tek tek sıralıyor, mevcut G.Saray Başkanı Ünal Aysal ve yönetimiyle uzlaşamayacağını söylüyor. Bizzat kendisinin Fenerbahçe Kulübü Üyesi yaptığı Savcı Mehmet Berk için söyledikleri ise çok dikkat çekici. Şike davasında Aziz başkanı sorgulayan Mehmet Berk’ti. Yıldırım, Fenerbahçe Disiplin Kurulu’nun da Berk’i sorgulayacağını belirtip, kendisini Haysiyet Divanı’na sevkettiğini açıklıyor.

        12

        -Zekeriya Öz ve Mehmet Berk için bugün ne düşünüyorsunuz?

        Mehmet Berk ile Mutlu Ekizoğlu’nu kulübe ben kontenjandan üye yaptım. Şimdi onları kulüp disiplin kuruluna verdim. Mehmet Bey diyor ki; “Bu Fenerbahçe’ye yapılan bir operasyondur.” Gelecek anlatacak. Bizim disiplin kurulunda anlatacaklar. Ben de orada oturup disiplin yargılamasını izleyeceğim. Bu operasyon neden yapıldı anlatmalarını bekleyeceğim.. Gelmezlerse de disiplin kurulu bu konuda kararı verecektir. Haysiyet divanına kendim imzaladım, verdim. Zekeriya Öz Galatasaraylı. O kurtardı.

        13

        ‘BEN KİMSEYİ SATIN ALMADIM’
        -Davada çok sayıda takım var ama gündemden düşmeyen sadece Fenerbahçe...

        Fenerbahçe ceza alırsa davada adı geçen o takımların tümü; Karabük’ü, Eskişehir’i, İBB’si, Sivas’ı, kiminle şike yaptığımız söyleniyorsa bunların hepsi şikeden ceza alır. Bunu bilsinler. Biz onların adına da onur mücadelesi yapıyoruz. G.Saray’a para verdiğimizi söylüyorlardı. Kaldırdılar sonra. Utandılar çıkardılar. Beşiktaş-Trabzon maçında Serkan Balcı’yı ayarladığımız söylendi. Kırmızı kart gördüğü için suçlandı. ‘Yanlış yapıyorsunuz’ dedik. Biz kimseyi satın almadık, almayız. Bakın yine hapse gireceğim halde mücadele ediyorum. Hayır biz şike yapmadık diyorum onlar da bana ‘şike yapsana’ diye bağırıyor! Herkes bugün gelinen noktayı iyi değerlendirmeli ve ona göre konuşmalı.

        14

        'ZAMANI GELİNCE AÇIKLARIM'
        -Sivas maçından sonra, “Taraftar ile kulüp arasındaki bağların kopartılmak istendiğini gördüm” dediniz. Ne demek istediniz?

        Zamanı gelince açıklarım. Ne gördüm, açıklarım.

        15

        ‘İKİLİ OYNAMAK YOK’
        -Fenerbahçe tribünlerinde sıkıntı var mı? Belli bir grubun size karşı protestosu sürüyor mu?

        Ben o grubu buradan son kez uyarıyorum. Seneye başka tedbirler alacağız. Dün başka türlü bağırıyorlardı bugün ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ diye bağırıyorlar. Bu kadar tezatlık olmaz. Resmen manipüle ediyorlar. Bunu da kulüp zarar görsün diye yapıyorlar. Siyasi kanat da zannediyor ki biz bağırtıyoruz. Bunların hepsini tribünden temizleyeceğiz. Tribünlerde ikili oynamak yok. Herkesin bir duruşu olur, biz de herkesin duruşuna saygı duyarız.

        16

        'BEŞİKTAŞ ŞİKE YAPMAZ'

        Bakın bu dava artık şike davası değildir. Bu bir adil yargılanma mücadelesidir. Kısaca bir onur mücadelesidir. Ve her mücadelede olduğu gibi burada da yalnız bırakıldık. Dostumuz Beşiktaşlılar bile Yargıtay kararı ile aklandıklarını söylediler. Lütfen çıkıp şu aklanma kararını anlatsınlar kamuoyuna. Beşiktaş hakkında 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği karar Yargıtay’ca aynen onandı. Böylece Beşiktaş’ın da şike yapmış olduğu Yargıtay’ca söylendi. Biz bunu da kabul etmiyoruz. Beşiktaş Kulübü şike yapmaz ve yapmadı da. Ancak Beşiktaş Kulübü de bizim verdiğimiz mücadelenin arkasına saklanmayıp, kendisi de haklı olduğu bu davada gerekli mücadeleyi ortaya koymalıdır. Biz tek başımıza kalsak da, adalet için, Türkiye için, Fenerbahçe için bu mücadeleyi sürdürmeye kararlıyız.

        17

        'GENELKURMAY BAŞKANI TERÖRDEN YATAR MI?'
        -Türkiye’deki operasyonları itibarsızlaştırma operasyonu olarak mı görüyorsunuz?

        Tabii ki. Hem de herkes için. Yeni Türkiye yaratmak için ÖYM’lerde yapılan bir operasyondur. Bu operasyonun karşısında da herkes kendi branşlarında itibarsızlaştırılmıştır. Sistem budur. Ben eroin satmadım, vatana ihanet etmedim, hırsızlık, dolandırıcılık yapmadım. Futbol olunca şike teşvikle suçluyorlar. Ülkenin Genelkurmay Başkanı terörden yatar mı? Casusluk davası. ‘Asker kadın pazarladı, gizli dökümanları dış ülkelere sattılar’ diyorlar. Yine itibarsızlaştırma. Cübbeli Ahmet Hoca, bayan operasyonu yapılarak itibarsızlaştırılıyor. Oda TV davası öyle. Herkese yaptığı meslekle ilgili bir itibarsızlaştırma yapılmaya çalışılmıştır. Herkes görevde olduğu konumda itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor.

        18

        AZİZ YILDIRIM’DAN KENDİSİNE ‘UZLAŞMACI DEĞİL’ DİYEN ÜNAL AYSAL’A YANIT
        - G.Saray Başkanı Ünal Aysal, “Aziz Bey uzlaşmacı değil” dedi. Galatasaray ile uzlaşır mısınız?

        Beni Avrupa’ya şikayet edenlerle ya da “Bu yangın üfleyerek sönmez” diyenlerle uzlaşmamı beklemek nasıl bir hayal ürünüdür? Gece yarıları açıklama yapıp Fenerbahçe’yi karalayanlara cevap vermek uzlaşmazlıksa; kimse benden bunlarla uzlaşmamı beklemesin.

        19

        ‘GAİPTEN GELEN HABERLERİ SERVİS EDENLER...’

        Fenerbahçe’nin hakkında verilecek her türlü kararı gaipten haber alıp kamuoyuna servis edenlerle uzlaşmam bekleniyorsa kimse boşuna beklemesin. Her önemli Avrupa maçımızdan ya da UEFA’daki davalarımızdan önce çıkıp Fenerbahçe hakkında yorum yapanlarla uzlaşma yapmam bekleniyorsa; kimse benden bunu beklemesin. Kendisine yegane tavsiyem önce Fenerbahçe ismini kullanırken ya da kullanmasına izin verirken çok dikkatli olmasıdır. Bu taleplerimin hiçbirinin şahsımla ilgisi yoktur. Fenerbahçe’ye duyduğu saygıyı kamuoyu önünde korkmadan ve taraftar popülizminden çekinmeden gösterebilecek yüreğe sahip Galatasaray başkanları ile kurduğum dostluklar ortadadır ve tüm kamuoyunun malumudur.Kaldı ki adalet için birlikte yürüdüğümüz Galatasaray taraftarını tüm bunlardan ayrı tutuyorum.

        20

        'O KANALI HEMEN AÇIKLASINLAR'
        - Sivas maçının raporu basına sızdı. Raporun TFF Başkanı Yıldırım Demirören’in gazetelerinden Vatan’da yayımlanmasını manidar bulanlar oldu. Federasyon ise raporun Fenerbahçe kanadından gazeteye verildiğini iddia ediyor. Gerçekten öyle mi?

        Meriç Bey onlara şunu söyle; benim böyle bir haberi Vatan Gazetesi’ne vermem mümkün olabilir mi? Eğer bizim kanalımızla verildiği ileri sürülüyorsa o kanalı açıklasınlar hemen o kişinin iş akdini feshedeceğim.

        21

        ‘EMRE BELÖZOĞLU GÜNAH KEÇİSİ’
        - Rakipler “Emre’nin küfür etmesi serbest mi” diye soruyor?

        Değil Emre'nin hiç kimsenin küfür etmesini hoş karşılamak gibi bir lüksümüz olamaz. Ben Fenerbahçe’deki başkanlığım süresince en çok bu konu ile mücadele ettim. Dolayısıyla sebebi ne olursa olsun küfürü asla savunmam, asla savundurtmam. Ancak bu oyun içinde adrenalini yükselen genç oyunculara özel kamera tahsis edip hemen afişe edilerek günah keçisi ilan edilmesini de doğru bulmuyorum.

        22

        ‘KİMSE F.BAHÇE’NİN CANINI ACITAMAZ’
        -Bu sezon hakem performansları için ne düşünüyorsunuz? Yunus Yıldırım’ın kasıtlı kararlar verdiğini mi düşünüyorsunuz.

        Hakemler maalesef çok formsuz. Kasıtlı karar verdiklerini düşünsem başka türlü konuşurum. Ben kendisine sadece yeteneksiz dedim ve bu yeteneksizlerin bizim maçlara gelmesinin manidar olduğunu söyledim. Başkaları gibi düdüğünü assın ya da çoluğuna çocuğuna götürdüğü ekmekten mahrum bırakılsın demedim. Sadece bizim maçlara gelmemesini talep ettim. Bu da bizim en doğal hakkımız. Çünkü hiç kimsenin Fenerbahçe’nin canını acıtmasına izin vermem.

        23

        OLAY RÖPORTAJIN ÖYKÜSÜ

        Her zaman dik her zaman Yıldırım
        Aziz Yıldırım cezaevine girecek mi girmeyecek mi kestiremiyorum. Başkanın kendisi de bilmiyor. Çünkü Türkiye’de her an her şey değişebiliyor. Bu endişe ile yaşamak ise eminim ki hiç kolay değil. Ama Aziz Yıldırım mecburen yaşıyor. Belki gün sayıyor, belki de tebligatın eli kulağında. 62 yaşında ve çeşitli sağlık sorunlarıyla boğuşuyor. Tebligat kendisi ulaştığı anda hapse girecek. Ama bakıyorsunuz sanki 2 yıl 8 ay cezaevinde yatacak kendisi değil. Neşesini kaybetmemeye çalışıyor. İçinde belki de fırtınalar kopuyor da çevresine hiç belli etmiyor. Her zamanki gibi dik duruyor. Bildiğimiz Aziz Yıldırım. Yeri geliyor sakin, yeri geliyor yine kendisini tutamıyor, parlayıveriyor.

        24

        Mesaisi yine 7/24 Fenerbahçe. ‘Yurt dışına kaçtı’ iddialarının ortaya atıldığı günlerde Fransa tatilini yarıda kesip Türkiye’ye geldiği gece sabahın ilk ışıklarına kadar beraberdik. Neler anlattı neler. En ufak bir umudu bile yoktu, ama yurda döndü. “Kalemimizi kırmışlar, hapis yatmaya geldik” dedi, şimdi de bekliyor. O gece anlattıkları off the record’tu, tek kelimesini yazmadık. Önceki gün ise röportaj amaçlı buluştuk. Sabah evinin kapılarını, öğle saatlerinde de Samandıra’nın kapılarını HABERTÜRK’e açtı. Her zaman olduğu gibi sorularımızı da dobra dobra yanıtladı. Lafı uzatmayalım, sözü başkana bırakalım...

        25

        YILIN RÖPORTAJI/MERİÇ MÜLDÜR

        -Her sabah polis gelip alacak düşüncesiyle yaşamak psikolojinizi nasıl etkiliyor?

        “Benim psikolojimi Fenerbahçe’nin başarıları ve başarısızlıklarından başka hiçbir şey etkileyemez. Ben hep aynı şeyi söyledim. Korkaklar her gün, cesurlar bir gün ölür. Ve ben Fenerbahçe’nin başkanı olarak Fenerbahçe’ye ve büyük Fenerbahçe taraftarına yakışır bir şekilde yaşadım. Tavizsiz ve onurluca yaşadım her zaman, bundan sonra da böyle yaşayacağımdan kimsenin şüphesi olmasın.. “

        26

        -Halkbank eski Genel Müdürü Süleyman Arslan “Telefon kayıtları tek başına delil olamaz. Teknik takipte tesadüfi elde edilen deliller hukuka aykırıdır” gerekçesiyle tahliye edildi. Yorumunuz.

        “Bir yerdeki adaletsizlik her yerdeki adaletsizliktir. O yüzden konu insan hakları, adil yargılanma ve bireylerin devlet karşısındaki anayasal hakları olduğu zaman her şeyi bir kenara bırakmamız gerekir. Şahsi görüşlerimiz ya da yaşam şeklimizin bu unsurlarla örtüşüp örtüşmemesi abesle iştigaldir. Halk Bankası Genel Müdürü’ne yapılan doğru tesbitin tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için yapılması gereklidir. Devlet ancak bu şekilde saygınlığını korur. İnsanların savunmalarını dahi almadan olayları açıklamalarına dahi izin verilmeden operasyonlara şike, yolsuzluk, darbe gibi isimler koyarak algı yaratma metodunu artık terk etme zamanı gelmiştir. Mahkeme kararlarını kenar süsü yapan polis operasyonları ve bu polislerin hazırladığı iddianamelerle açılan davalar artık tarih olmalıdır. İnsanlar ifadeleri bile alınmadan savunmaları alınmadan tutuklanmamalıdır. Gözaltına alındıkları ilk gün mahkum ilan edilmemelidirler. Bu kim için uygulanırsa uygulansın kabulümüzdür.”

        27

        'MUSTAFA KEMAL'İN ASKERLERİYİZ' DİYE BAĞIRMAK SUÇ MU?'
        - Mustafa Kemal’in askerleriyiz tezahüratı nedeniyle ceza bekliyor musunuz?

        “Şimdi yine ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz” tezahüratı yüzünden Disiplin Kurulu’na sevk edilmişiz. ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ diye bağırıldığı raporda var. Bari rapordan çıkarın öyle sevkedin. Rapora bunu niye yazıyorsunuz? Türkiye’de, bu cumhuriyette ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ demek suç mu? Suç mu olacak? Böyle saçmalık olur mu? Bunların hepsinin sıkıntıları sonunda siyasete gidiyor, hükümete gidiyor. Alt kademelerdeki adamlar bunları yapmasınlar. Gereksiz yere bunları büyütüyorlar ondan sonra da siyaset zarar görüyor. Sanki siyaset talimat verdi pozisyonuna geliyor olay. Yanlış. İnsanın sana tepkisi mi var. Bırak tepkisini koysun. Ondan sonra biter zaten bu iş. 34. dakika bak bitmiş Beşiktaş maçlarında, bağırmıyorlar. Yarın bizimkiler de bağırmaz. Maalesef alttakiler marifet zannediyor, yardakçılık yapacağız diye yapıyorlar.”

        28

        'İNSANLAR ÇÜRÜRKEN KENDİMİ KONUŞMAM'
        - Fransa dönüşü yeniden cezaevine gireceğinizden neredeyse emindiniz. Yine aynı görüşte misiniz? Yoksa ümidiniz biraz olsun arttı mı?

        “Öncelikle benim hapse girip girmemem çok önemli değil. Kaldı ki yeniden yargılanmam da önemli değil. Önemli olan Fenerbahçe’nin özelinde tüm Türkiye’nin ve bu hukuk terörüne uğrayan herkesin adil yargılanma hakkından faydalanabilmesidir. Ülkemizin artık yeniden normalleşmesi, bireylerin devletine ve adaletine güven duyduğu bir toplumun yeniden inşaa edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Kısacası söz konusu ülkemiz ve Fenerbahçe ise gerisi teferruattır. Hele hele bu hedefler ortada dururken, onca insan hapislerde çürürken Aziz Yıldırım hakkında konuşmak benim ajandamda yer almaz. Ümidim arttı veya artmadı demeyeyim de Türkiye’de konjonktür her gün değişiyor. Bu doğrultuda da hukukçular, çevremizdeki insanlar ümit verici konuşuyorlar. Benim bildiğim bir şey yok ama onların söyledikleri doğrultusunda bugün daha ümitliyim.”

        29

        'TAPELERDEN ÇOĞU SİLİNMİŞ'
        - Şike soruşturmasındaki bazı tapelerin kaybolduğundan dert yanıyorsunuz. Nerede o tapeler?

        “Kayıp. Fezlekede, ‘ Trabzonspor yöneticilerinin yapmış oldukları şike ve teşviği önlemek için Fenerbahçeliler çalışma başlatmıştır’ diye yazıyor. O zaman senin elinde bir şeyler olması lazım ki bu ifadeyi yazabilesin. Nerede o zaman bunlar? Neye dayanarak yazdınız? Bunlar ortada yoksa durum çok vahim. Bazı evrakların, dökümanların savcılık aşamasında bazı savcılar tarafından sümenaltı edildiği söyleniyor. İlgili tapelerin hepsi kayıtlardan silinmiş. Araştırıyoruz, ‘Yok’ diyorlar. Her şey düzmece. İftira üzerine yok etme operasyonudur bu. Emenike’nin para sayma görüntüleri nerede? Çıkarsınlar da bir görelim artık.”

        30

        'YARGITAY KARARI SÜRPRİZ OLMADI'
        -Yargıtay’ın onama kararını Fransa’da tatildeyken duydunuz. İlk tepkiniz ne oldu?

        “3 Temmuz’dan bu yana benim ve ailemin yaşadığı süreç gözönüne alınırsa artık yaşanan hiçbir şeyin sürpriz olmadığını görmek ve söylemek sanırım yanlış olmaz.”

        31

        'TFF'Yİ DEMİRÖREN YÖNETMİYOR'
        -Tüm yaşadıklarınızı değerlendirdiğinizde olay bu noktaya gelmeyebilir miydi?

        “Elbette. Bir kere Türkiye’de her konuda baskı var. Her türlü kurumda var. Bu baskıları da bazen insanlar kendileri yaratıyor, kendi adına görev görüyor. Bir şey isteyen yok belki ama kendisi birilerine, bir yerlere yaranmak için o baskıyı kendi kendine yaratıyor. Bugün federasyonun içinde bulunduğu durum gibi. TFF’de hem disiplin hem de tahkim kurullarının acilen değişmesi lazım. Çünkü buradaki kişilerin hepsi birilerinin adamı. Mehmet Ali beyin istifasından sonra Yıldırım bey (Demirören) kurullara pek dokunmamış anladığım kadarıyla. Aynı kişiler daha önce de vardı. O şunun, bu bunun adamı. Ben bunu yüzlerine anlattım. Yıldırım beye de Ufuk Özerten’e de söyledim.

        32

        ‘PARALEL DEVLETİN ADAMI’
        Disiplin ve tahkimin vermiş oldukları yanlış kararlar sportif açıdan olayı bu noktalara getirmiştir. İçeride pazarlıklar etmişlerdir. Bir oylama yaptılar. Yöneticilerin lehine çıkan karar sonra aleyhine çıktı. Fenerbahçe’nin aleyhine çıkan lehine döndü. Sonra yine aleyhine çıktı. Böyle kararlar olmaz. Burada tarihi karar veriyorsunuz. Konuyu tam bilerek karar vereceksin. Sen 107 yıllık bir kulübün kaderiyle oynuyorsun. Adamın hiçbir şeyden haberi yok. Sokaktan almışlar, ‘Senin avukatın, benim avukatım’ diye getirmişler. Onun avukatı, bunun avukatı, paralel devlete ait adam. Bunlar karar verdiler. Burası acıdır acı. Daha bu noktalara gelmedik ama geleceğiz. Bunları biz sorgulayacağız.

        33

        ‘DEMİRÖREN’İN KABAHATİ YOK’
        Ufuk Özerten’in avukatı Disiplin Kurulu’nda ikinci başkan. Böyle şey olur mu? Ne talimat verirlerse onu uyguluyorlar. Federasyonu bugün Yıldırım bey idare etmiyor, bunu net söyleyeyim. Hiçbir kabahati de yok. Çünkü hakim değil bu konulara. Vermişler kucağına, değiştiremiyor. Ya seçim zamanını bekliyor veya siyasi baskı oluyor. İkisinden biri. Kurullara dışarıdan müdahale var. Bunları bundan sonra daha çok konuşacağız. Saat 17.00’ye kadar Tahkim Kurulu orada beklemeye mecbur. Adam gidiyor halı sahada top oynamaya. Galatasaraylılar ile doldurdular yine oraları. Rezalet. Herkes bilsin.”

        34

        'KALEMİMİZ DE KIRILSA FERMAN DA BUYURULSA'

        -Yargı sürecinde mahkemenin sizi tahliye etmemesinin gerekçelerinden biri olarak da yurt dışına kaçabileceğiniz şüphesi gösteriliyordu. Karar aleyhinize çıkmasına rağmen tatilinizi kesip geri döndünüz. Dönmeyeceğinizi iddia edenler de vardı...

        “Ülkeme dönmemeyi aklımdan bile geçirmedim. Bakın biz bu ülkenin sevdalısıysak ve biz bu ülkeyi seviyorsak doğrularıyla olduğu kadar yanlışlarıyla da seviyoruz ve öyle kabul ediyoruz. Zira bu ülke hepimizin. Biz kararları eleştirebiliriz hatta hukuken tanımadığımızı da söyleyebiliriz. Ama burada tekrar yineliyorum başında Türkiye Cumhuriyeti ibaresi taşıyan bir makamın verdiği karar neyse Aziz Yıldırım bunu yerine getirmeye amadedir. Geliriz mücadelemizi burada sürdürürüz, ister cezaevinde, ister kulübümün başında, ama her halükarda ülkemde. Hakkında kalem de kırılsa, ferman da buyurulsa Aziz Yıldırım’ın ülkesine döneceğini herkes bilir.”

        35

        'YOL HARİTASINI YÖNETİM ÇÖZER'
        -Cezaevine girerseniz Fenerbahçe’nin yol haritası nasıl olacak? Bir daha başkanlığa dönecek misiniz?

        “Ben cezaevine girdikten sonra Fenerbahçe’nin yol haritasını çizecek olan Fenerbahçe Yönetim Kurulu’dur. Benim Fenerbahçe’nin başkanlığına dönüp dönmeyeceğim sorusu ise bugüne kadar bana bu teveccühü gösteren Fenerbahçe kongre üyelerine sorulması gereken sorudur. Ama herkesce bilinmeli ki Fenerbahçe ile benim arama ne fezlekeler, ne iddianamaler, ne kararlar ne de demirparmaklıklar girebilir.”

        36

        'İDDİAYI BEN Mİ İSPAT EDECEĞİM?'
        - Medyada algı kirliliği mi yaratılıyor?

        “Kesinlikle. Biz kimseye suçlu-suçsuz diyemeyiz. Ancak mahkemeler ama adil yargılama yapılan mahkemelerde suçlu bulunursan suçlu olursun. 17 Aralık operasyonuna bakın. Suçlanan kişiler bakanlar, çocukları. Kaçacak halleri yok. Kaçarlarsa zaten bakanlıkları biter. Çağırır ifade alırsın, suç varsa iddianameni hazırlarsın. Bizde öyle değil. Önce medyada bir kirli algı yaratılıyor, o algıdan sonra ona göre mahkeme yapılıyor. Örneğin İbrahim Akın konusu. Parayı benim verdiğimi ispat etsinler köprüden kendimi atarım dedim. Ben mi ispat edeceğim onlar mı? Ama ispat etmiyorlar. Para verdimse ne zaman, nerede, kime verdim?

        37

        'FENERBAHÇE KULÜBÜ KUVA-İ MİLLİYEDİR'
        - Başkanlığa ilk seçildiğiniz 1998 yılında, “Seçimi ben kazandım ama ileride kazanan Fenerbahçe, kaybeden ben olacağım” demiştiniz. Başkanlığı bu kadar uzun süre yaptığınız için pişman mısınız?

        “Fenerbahçe başkanlığı sadece bir kulüp başkanlığından ibaret değildir. Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütüdür. Ayrıca birbirine sıkı sıkıya kenetlenmiş bir büyük ailenin başında olmaktır. Fenerbahçe başkanlığı kuva-i milliye ruhunu, Atatürk ilke ve inkılaplarını yeni nesillere aktarma yükümlülüğüdür. Ve Fenerbahçe başkanlığı bir golle, bir basket ile ya da bir sayı ile dünyalara sahip olabilme mutluluğudur. İşte bu “bir” farkla dünyalar benim oldu.”

        38

        'FENERBAHÇE DEĞİL ADALET YÜRÜYÜŞÜ'
        F.Bahçeli Avukutlar Derneği’nin düzenlediği yürüyüş büyük ilgi gördü. Yürüyüşte G.Saraylı ve Beşiktaşlılar’ın da olması sevindirici miydi?

        “Diğer takımlar da vardı. Sakarya, Bursa, Karşıyaka vardı. Herkese sonsuz teşekkür ediyoruz. Çünkü bu Fenerbahçe yürüyüşü değil adalet yürüyüşüydü. ÖYM’lerde yargılanan herkesin yürüyüşüydü. Onların aileleri de vardı. Toplum olarak herkes tepkisini gösterdi. Fenerbahçeli avukatlara da teşekkür ediyoruz. İnsanlar adalete ihtiyaç duyuyorlar. Yargının doğru uygulanmasını istiyorlar.”

        39

        'POLİS DUYARLI OLURSA BURUN KANAMAZ'
        Yürüyüşe katılım gerçekten de 400- 500 bini buldu mu, abartılıyor mu?

        “Emniyetin açıkladığına göre 300 binin üzerinde. Ama bence 500 bin kişi vardı. Konvoyun bir ucu Küçükyalı’daydı, bir ucu Göztepe’nin ilerisinde. Önemli olan olay çıkmaması. Bunun sebebi de hiç kimsenin halka müdahale etmemesidir. İsteyen istediğini söyledi. Bağırdı, çağırdı, deşarj oldu. Kendi düşüncelerini, görmek istediklerini söyledi. Polisten tepki olmayınca da olay çıkmadı. Emniyeti de duyarlı davrandığı için tebrik etmek lazım. Demek ki statlarda veya toplumsal hareketlerde polisin böyle durması halinde Türkiye’de herkes saygılı olarak yürüyüşünü yapar, kimsenin de burnu bile kanamaz.”

        40

        'SİYASİ FİGÜR DEĞİLİM'
        -Yürüyüşte “Aziz Yıldırım parti kursana” sloganları atıldı...

        “Ben siyasete girmem, siyasi figür de değilim. Siyaset yaparsak da neler olabileceğini ileride söylerim. Şu anda acelesi yok.”

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ