Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Q2 Arena Türkiye'deki tesisler için örnek olur

        Fatih ALTAYLI / YAZI DİZİSİ 3 / HT GAZETE

        LONDRA’da ATP World Finals’in yapıldığı O2 Arena, bize Türkiye’de spor tesisi yaparken neyi yanlış yaptığımızı gösteren çok açık bir örnek aslında.

        Londra’nın gelişmekte olan Canary Wharf bölgesine yakın, kentin dış mahallelerinde kurulmuş dev bir tesis O2.

        Kapalı bir salondan ibaret olmayan bir yaşam alanı.

        Aslında bir mahalle.Tam ortasında 18 bin izleyici kapasiteli bir spor salonu ve çevresinde bir mahalle.

        Tüm mahallenin ve salonun üzerinde bir çadır.

        Onlarca lokanta. En şıkından en basitine kadar. Dükkânlar, oyun alanları...

        Yılın büyük bölümünde farklı spor etkinliklerine ev sahipliği yapan bir yer.

        Maçlardan saatler önce gelip çoluk çocuk ailece vakit geçirebileceğiniz, maçı izledikten sonra da hemen çıkmak istemeyeceğiniz dev bir kompleks.

        Metro, otobüs, teleferik ve otomobille ulaşılan bir spor alanı.

        Boş günü yok.

        Tenis, basketbol, voleybol dışında, NBA takımlarının gösteri maçlarına, kapalı alanda yapılan her türlü spor müsabakasına ve tabii konserlere ev sahipliği yapan bir tesis.

        Fatih Altaylı Londra’daki ATP heyecanını yazdı

        ATP’de üst sıralarda bulunan tenisçiler aslında birer “şirket” gibi.

        Büyük bir ekiple çalışıyorlar.

        Ama tabii önemli olan tenisçinin kendisi.

        Tabir yerindeyse “eşek” gibi çalışmak zorunda.

        Büyük bölümü 6-7 yaşında başlıyor tenise. Bir şey olup olmayacağı ise 12-14 yaş arasında belli olmaya başlıyor. Sporun zirvesindeki Roger Federer’in sıradan bir gününün yaklaşık 6-7 saati antrenmanla geçiyor.

        Hem tenis, hem de kondisyon idmanlarıyla.

        Antrenmanlar günde 2 seans halinde.

        Sabah ve öğleden sonra. Her antrenmanda yaklaşık 1500 kadar servis atıyor.

        5000 civarında top vuruyor.

        Bu sayı bazen 10 bine kadar ulaşıyor.

        Turnuva dönemlerinde antrenman dozu düşüyor ve günde tek idmana iniyor. Turnuvalarda ise büyük bir yorgunluk var.

        Tenisçiler zorlu bir maç sonrası ertesi gün yine çıkacakları korta şöyle hazırlanıyorlar:

        Maç biter bitmez, tenisçiye protein takviyesi yapılıyor. Hemen ardından oyuncu soğuk su dolu bir havuza veya küvete giriyor. Yarım saat kadar soğuk suda dinleniyor. Ardından hafif bir masaj yapılıyor ve yemek yiyor.

        Maç sonrası yemeği, kaybolan enerjiyi yerine koyabilmek için karbonhidrat ağırlıklı.

        Turnuva süresince her gün bu tempoyla yaşanıyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ