Milliler doymuyor!
İtalyan Şef Marcello Zaccaria, millilerin çok yemek yediğini söyledi...
Türkiye A Milli Futbol Takımı'yla 17 gün geçiren İtalyan Şef İtalyan Şef Marcello Zaccaria'ya göre, Türk futbolcular aşırı miktarda yemek yiyor ve önerildiği gibi enerji için kilit rol oynayan, sindirimi kolay karbonhidrat yerine protein ağırlıklı besleniyor.
Brezilya'da 2014 FIFA Dünya Kupası heyecanının yaşandığı şu günlerde, birbirinden yıldız isimler sahada boy göstermeyi sürdürüyor. Başarılı oyuncular, bir şölen havasında geçen bu küresel turnuvada, enerjilerini sonuna kadar sarf ediyor. Son derece hareketli olan ve yüksek kondisyon gerektirdiği şüpheye yer bırakmayan futbol, bir maçta kaybedilen enerji açısından da en üst seviyelerde olan spor dallarından da bir tanesi. Hal böyle olunca, bir sporcunun dayanıklılığını ve atletik performansını geliştirmesine yardımcı olan beslenme programları da gündemden düşmüyor. Bir sporcunun öncelikle günlük harcadığı kadar enerji alması gerektiği ve vücuda enerji sağlamak amacıyla alınan besinlerin başında gelen karbonhidrat ağırlıklı beslenmesi kanıtlanmış bir durum.
Dünya Kupası'nın favorilerinden Almanya Milli Takımı'nın da aşçılığını yapan ünlü şef Holger Stromberg ve birçok uzman, profesyonel futbolcular için yüzde 50 karbonhidrat, yüzde 30 yağ ve yüzde 20 proteinden oluşan karışımı tavsiye ediyor.
TÜRK FUTBOLCULAR AKDENİZ DİYETİNİ SEVMEDİ
Şef Marcello Zaccaria, İtalyan mutfağını mercek altına alan Barilla Akademisi'nde eğitim veren profesyonel şeflerden biri. Meşhur İtalyan makarna markası Barilla bünyesinde 12 yıldır çalışan Zaccaria, teknik direktör Fatih Terim'in talebi üzerine, Kosova, İrlanda Cumhuriyeti, Honduras ve ABD ile yapacağı maçlar nedeniyle, Türkiye A Milli Futbol Takımı'nın 18 Mayıs-3 Haziran tarihleri arasında Piriştina, Dublin ve ABD'de yaptığı kampa katıldı. Gastronomi zengini Parma kentindeki Barilla Akademisi'nde DHA'ya konuşan Şef Zaccaria, Dünya Kupası'nda yer alamayan Türkiye ekibine bu süre içerisinde, Akdeniz Diyeti olarak da bilinen Akdeniz tipi beslenme kültürünü temeline alan Barilla'nın beslenme programını benimsetmeye çalıştı.
UNESCO tarafından da somut olmayan kültürel insanlık mirası olarak kabul gören bu diyet, balık, zeytinyağı, tahıl, kurubaklagil, taze sebze ve meyve ağırlıklıyken, kırmızı et ve doymuş yağ tüketimi ise çok az. Akdeniz Diyeti'nin yapıtaşlarından İtalyan mutfak kültürüne, Türk futbolcuları alıştırmakta epey zorlandığını söyleyen Zaccaria, "Akdeniz diyeti ile Türk yemek kültürü arasında epey fark var. Oysa Akdeniz Diyeti, spor dünyası için daha uygun ve daha kontrollü bir beslenme şekli. Kamptaki futbolcuların çoğu, hemen her gün ya omlet ya da başka bir şekilde günde yaklaşık 2-3 yumurta yiyip, değişik şekillerde pişirilmiş kırmızı eti de öğünlerinden eksik etmeyerek, proteine ağırlık veriyordu. Balık ise çok az yeniyordu. Bu hiç de Akdeniz Diyeti'ne uygun değil" dedi.
TÜRK FUTBOLCULARIN AZ PİŞMİŞ MAKARNAYLA SINAVI
Türk futbolcuların, İtalyan mutfağının vazgeçilmezi 'pasta al dente' yani az pişmiş makarna ile ciddi bir sınav verdiğini anlatan Zaccaria, "Spor yapanlar için karbonhidrat deposu makarna tüketimi çok önemli ve makarna dişe gelir, az pişmiş olmalı. Ancak bunu onlara kabul ettirmekte zorlandım. Oysa bu bir trend değil, az pişirmek, makarnanın vücutta hızla şekere dönüşmesini engellerken, sindirim kolaylığı da sağlıyor" diye konuştu.
Başta Fatih Terim olmak üzere teknik kadro ile Avrupa'da oynayan futbolcular Nuri Şahin ve Mevlüt Erdinç'in az pişmiş makarnaya itiraz etmediğini aktaran Zaccaria, "Diğerleri ise bunu sevemedikleri için, kibarca tabaklarına az miktarda koymamı istiyordu. Onlar için pasta al dente yemek tam bir özveriydi" ifadelerini kullandı.
"YETKİLİLERE 'TÜRK FUTBOLCULAR ÇOK YİYOR' DEDİM"
"Türk takımı beni şaşırttı, çünkü çok yiyorlar" diyen İtalyan şef, kahvaltı, öğlen yemeği, saat 16.00 civarındaki ara öğün ile akşam yemeğinin, çok fazla zengin olduğunu dile getirerek, "Ara öğünde de, alışılmış şekildeki atıştırmalıktan çok fazlası yeniyordu. Saat 21.00-21.30 gibi akşam yemeğinin bitmesine rağmen, 22.30 civarında da, yine aralarında makarna, pilav gibi yemeklerin de bulunduğu zengin bir büfe yapılıyordu.
Takımın teknik yetkilileriyle de konuşarak, bu durumun anormal olduğunu söyledim. Elbette ki futbolcular zengin bir menü yiyebilirler, ama Türklerinki çok fazlaydı" diye gözlemlerini aktardı.
Bir sporcunun, biraz fazla yiyebileceğini, ancak yiyeceklerin kalitesinin önemli olduğunu söyleyen Zaccaria,1 kilo balığın hiçbir zararı yokken, 1 kilo kırmızı etin sorun yaratabileceğini belirterek, Türk futbolculara kırmızı eti azaltmalarını tavsiye etti.
Kısa bir süre İtalya'nın AC Milan takımı için de aşçılık yaptığını anlatan Zaccaria, oradaki futbolcuların daha doğru beslendiğine işaret etti.
Zaccaria ayrıca, milli takım ekibinin, Avrupa normlarının, kişi başına öngördüğü günde en fazla 5 gram tuzun çok üzerinde tükettiğini de anlattı.
Burada tuz kullanımını bir türlü kontrol altına alamadığını dile getiren Zaccaria, "Ancak hepimizin bildiği gibi futbolcular biraz nazlılar ve tuz, ketçap, mayonez gibi yiyecek ile asitli içecekleri içmelerini engellemek epey zordu" dedi.
"TERİM, AKDENİZ BESLENME TİPİNİ BENİMSETMEK İSTİYOR "
Türkiye takımı için 17 gün boyunca çalıştığı sırada Türk bir aşçının da kendi menülerini hazırladığının altını çizen Zaccaria, "Türk milli takımıyla harika, özel ve pozitif bir deneyim yaşadım. Benim oraya gitmemi isteyen, Fiorentina ve Milan gibi önemli İtalyan takımlarını çalıştırmış olan Fatih Terim idi, çünkü Akdeniz mutfağı alışkanlığını oyuncularına edindirmek istiyor. Bu nedenle onu tebrik ediyorum. İtalya'da hala çok meşhur olan Terim'i tanımış olmak memnuniyet vericiydi" diye sözlerini sürdürdü.
