Defol git!

HTSPOR

Tarih, 16 Kasım 2012... Yer, Arena’nın soyunma odası.... G.Saray, Karabük’e 3-1 yenilmiş... Fatih Terim o kadar kızgın ki, sakinleşmek için direkt odasına geçiyor. Tam bu sırada soyunma odasının kapı açılıyor, içeriye sadece iki yabancının tanıdığı, gizemli bir adam girip Eboue ve Dany’e yenilginin sebeplerini sormaya başlıyor. Çok geçmeden kapıdan yönetici Abdürrahim Albayrak, idari koordinatör Şükrü Hanedar ve Terim’in yardımcıları Hasan Şaş ile Ümit Davala giriyor. İşte, dün kopmayan kıyamet, adeta o anda soyunma odasında kopuyor!

YA TERİM GÖRSEYDİ...

“Senin burada ne işin var?” diye çıkışan Albayrak, karşısındaki adamdan “Bana karışamazsın. Sen nasıl buraya girebiliyorsan, ben de girebilirim” yanıtını alınca adeta çılgına dönüyor. Şükrü Hanedar ve yardımcı hocaların da büyük tepki gösterdiği aynı şahıs, büyük bir tartışmanın ardından, Albayrak tarafından yakasından tutulduğu gibi dışarıya atılıyor. Daha büyük bir felaket çıkabileceği endişesiyle, yan odada bulunan Terim görmeden adam uzaklaştırılıyor. Futbolcular, bu gizemli adamı, yabancı oyuncuların yardımıyla çözüyor.

MEYDAN OKUDU

İçeriye giren ve büyük bir krize neden olan şahsın, 2005 yılında Ribery’i Marsilya’ya kaçıran menajer Bruno Heiderscheid olduğu ortaya çıkıyor. Kulüp aleyhine toplam 5 milyon Euro’luk iki ayrı dava açan ve sonunda bu davalardan vazgeçmesi koşuluyla adeta ödüllendirilerek Başkan Ünal Aysal’ın danışmanlığına getirilen menajer, “Ben başkanının danışmanıyım. İstediğim her yere girerim” diyerek adeta meydan okuyor. Ancak sonunda, Abdürrahim Albayrak’ın elinden güçlükle alınıyor. Bruno’yu Terim’in görmemesi ise “Büyük şans” olarak yorumlanıyor.

KRİZDE İKİNCİ PERDE

SARAY FENA KARIŞTI

Florya’daki Bruno Heiderscheid krizinin üstüne, menajerin Şampiyonlar Ligi kura çekiminde Sportif AŞ CEO’su Lutfi Arıboğan ile birlikte G.Saray’ı temsil etmesi sinirleri gerdi. Dün sadece HABERTÜRK’ün duyurduğu bu yeni kriz, Florya’yı ayağa kaldırdı. Florya’dan hemen İsviçre’de bulunan Başkan Ünal Aysal’ı arayan yöneticiler, “Başkanım o adamın orada ne işi var? Nasıl böyle bir şeye izin verirsiniz?” diyerek duruma tepki gösterdi. Aysal ise “Benim haberim yok. Benden böyle bir şey için izin almadı. Lutfi Arıboğan’a sorun” cevabını verdi. Başkanın danışmanı sıfatıyla aylık ciddi bir maaş da alan Bruno’nun, bir de Arıboğan ile birlikte transfer için ön görüşmelerde bulunduğu haberinin Florya’ya ulaşması gerilimi artırdı.