Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol Diğer Alp’ler gider Kızıl’lar kalır Namoğlu’lar olmaz - Serdar Ali Çelikler yazdı - Futbol Haberleri

        İbrahim Kızıl başkanlığı bıraktığında Antep şehrinde kimse aday olmadı. Çünkü kulüp, birçoğu gibi borç batağında. Kayyum tehlikesi var. Bu kulüp, yine birçok kulübümüz gibi yıllardır Süper Lig'de ve aynı yönetim devam ediyor. 4 senedir Digiturk’ten; İddaa’dan dünyanın parasını kazanıyorlar. İsmail ve Tabata transferleri esnasında Beşiktaş’la 15 milyon Euro’ya anlaştılar. Diğer satışları saymıyorum bile. Ama dünyanın parasını kazanan kulüp batık! Neden? Nedeni belli de biz bilmiyormuş gibi yapalım.

        Şimdi bir dönem şampiyonluğun kıyısından dönmüş her yıl en az 1-2 oyuncuyu İstanbul’a satan kulüp; daha geçen yıl oyuncularına 6 ay para ödememişken; kulüp faili belli, nedeni açıklanamayan durumdan ötürü fakr-u zaruret içindeyken o halden bu hale getiren başkan çıkıp görevini yaparken hakediş dahi almayan Zekeriya Alp’e “Şaibeli” diyor. Ama “şaibeli” hakem başkanının, başkanı olan iş ortağı Demirören’i ve “şaibeli Alp”in altında çalışan hakemleri sütten çıkmış ak kaşık ilan ediyor. Yani şaibeli hakem başkanı, şaibeli emir veriyor ama hakemleri bu emirleri uygulamıyor! Nereden baksan tutarsızlık dolu açıklamalar sonrası Alp de çok daha önce yapması gerekeni yapıyor. Bugün FFP kuralları uygulansa küme düşme cezası alacak Gaziantep Başkanı’na “Bu paraları ne yaptın?” diye sorulamıyor ama batık kulübün başkanı, şaibeli dediği için dürüst bir adam istifa ediyor. Sonra 2 saat içinde yerine başkası geliyor.

        Kim o gelen? 3 Temmuz dolayısıyla tüm kulüpler sinmiş, herkesin derdi başından aşmışken, hakemlere kimse baskı yapmıyor-yapamıyorken tüm zamanların hakemler açısından en rahat döneminde MHK Başkanlığı’nı yapamamış Yusuf Namoğlu. Namoğlu da dürüst bir adam. Yönetme kabiliyeti de vardır muhakkak. Kötü bir hakemdi. Kötü de MHK Başkanlığı yaptı. Bana göre yanlış seçim. Ama değil Namoğlu, Collina’yı getirsek bu sistemle olmaz. Oyuncularımızı-hakemleri-antrenörleri ve hatta kulüplerin tüzel kişiliklerini anonim paraları batıran!!! başkanlara-yöneticilere-menajerlere ezdirdiğimiz müddetçe ancak kişileri eleştirir; en fazla ‘Yeteeer Yıldırım Demirören’ der dururuz.

        Emre oyuncu menajer olsun

        BELLİ oldu. İsmail Kartal sezon sonunu bile zor görecek. Takımı şampiyon yapsa da ‘talimatla istifa edip’ dinlenmeye çekilecek. Emre Belözoğlu da seneye sportif direktör olacakmış. Ama futbol oynamaya da devam edecekmiş. Aslında bugün zaten De Facto işleyen sistem resmiyete kavuşacakmış. Samimiyet en güzel şeydir. Takımın lideri de sportif -teknik-idari amiri de zaten Emre iken; Kartal’ın antrenörlükten teknik adamlığa geçişi daha süreceğinden; Emre Belözoğlu devre arası itibariyle oyuncu-menajer olsun. Özellikle İngiltere’de çok sık gördüğümüz bu uygulama F.Bahçe’de de hayata geçirilebilir. Böylece seneye Teknik Adam Emre Belözoğlu ile de devam edilebilir. Hem ‘Alex’i-Yanal’ı yiyen’ ekip Emre’yi yiyemez. İlk açıklama da Kuyt’tan gelir: “Bu kadar hoca ile çalıştım, en iyisi Emre” diye. Daha ne olsun...

        Yarsuvat niye öptü?

        3 SENEDİR herkesi, her kurumu eleştiren, herşeyi anlattığını söyleyen Aziz Yıldırım’ın 50 milyon kez söyleyeceği 50 milyon dolarlık iddia, Duygun Yarsuvat’tan geldi. Sayın Yarsuvat’ın bu açıklaması bir mesaj elbette de dostluk mesajı mı emin değilim. “Bugün ‘Paralel’ denilen kuvvetle, 3 Temmuz’da işbirliği yaptığımız iddiaları var hakkımızda. Vallahi billahi bizim alakamız yok. Denilenlere bakma, dediğime bak” mesajı olabilir mi acaba? Ey konjonktür hazretleri sen nelere kadirsin!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ