Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Basketbol Dünya Basketbol Şampiyonası Fenerbahçe Galatasaray basketbol final serisi (Ergin Ataman'dan itiraf) - Basketbol Haberleri

        HTSPOR / ÖZEL RÖPORTAJ - GÖKHAN TÜRE

        12 Dev Adam’ın yeni teknik patronu, “O gece kendimi çok tuhaf hissettim. Sabaha kadar tavana bakıp durdum. Benim için de çok zordu. Can güvenliğim yok derken ‘bu maç oynanmasın’ demedim. Öyle olsa ‘maça çıkmak istemiyoruz’ derdim” diye konuştu.

        Basketbol Milli Takımı’nda Bogdan Tanjevic’ten boşalan başantrenörlük koltuğuna oturan Galatasaray coachu Ergin Ataman, olaylı erkekler ligi final serisinde yaşananlara ve Milli Takım’ın Dünya Kupası’ndaki hedeflerine ilişkin birçok önemli konuya Bormio kampında açıklık getirdi:

        ‘SÖZLERİM ABARTILDI’

        “Ben 20 senedir bu işin içindeyim. Eğer ‘can güvenliğim yok’ dediysem onu hissetmişim demektir. Belki bu biraz abartıldı. Ülker Arena’daki 5. maçta 20 yıllık kariyerim boyunca görmediğim bir ortamla karşılaştım. Kendimi tutarak, sadece takıma konsantre olmaya çalışarak maçı tamamladım. Ben, daha önce taktik verirken iki çevik kuvvet polisi tarafından korunan antrenör hatırlamıyorum. Bu, Türk sporu için acı bir olaydı. 7. maçtan önce TBF, ‘bütün önlemler alındı’ dedi. Ama G.Saray kulübü için artık geçti. Türkiye’de bazı şeyler çabuk unutuluyor ama ben 5. maçtan sonra bunları hissedip dile getirdim. Basketbol ortamı yoktu. Bizim sahamızda da bu yoktu. Zaten bunun için ceza aldık.”

        ‘O GECE EVE GİTMEDİM’

        “O akşam kendimi tuhaf hissettim. Ya kazanıp coşku yaşayacaktım ya da hüzün. Bütün gece tavana bakarak durdum. Üzüleyim mi sevineyim mi bilemedim. Çok zordu. Oynamayınca ne hissedeceğimizi bilemedik. O gece eve gitmedim. İki saat öncesine kadar maç oynanacakmış gibi hazırlık yaptık. Kulüp de federasyon ile sürekli temas halindeydi ama anlaşma sağlanamadı. Tabii ki bir takım kurallar var ama ben herkesin sağduyulu olması durumunda, o maçın oynanacağını düşünüyordum.”

        ‘BELKİ SEYİRCİSİZ YENİLECEKTİK’

        “Ben zaten ‘can güvenliğim yok’ derken ‘bu maç oynanmasın’ demedim. Öyle düşünsem ‘bu maça çıkmak istemiyoruz’ derdim. ‘Maçın oynanması için gerekli şartların oluşması gerekir’ dedim. Bu şartlar, 2 bin polis getirmek mi yoksa seyircisiz oynama cezası mı bilemem. Biz 6. maçı seyircisiz ortamda oynadık kazandık. Belki 7. maç seyircisiz oynansa da Fenerbahçe Ülker, bizi yenecekti ve şampiyon olacaktı. Ben sadece 5. maçtaki gibi sağımda solumda ‘çevik kuvvet ile maç yönetmek istemiyorum’ dedim.”

        ‘MOURİNHO DA YAPIYOR’

        “Bu gerginlik Milli Takım’da beni hiç etkilemedi. Beni etkileyen final serisi devam ederken yaşanan gergin ortamdı. Her iki salonda da gergin bir atmosfer vardı, gerildi gerildi sonunda tarihi bir olay yaşandı. Bu, kulüp kararıydı. Kulübün kendi gerekçeleri vardı, Fenerbahçe ve TBF’nin gerekçeleri vardı. Final serisinde gerginliği başlatanlardan birisi olarak gösterilmeyi hak etmiyorum. Ben kendimi de eleştiren bir insanım ama bu konuda netim. Sahada en ufak bir hareketim olmadı. Her antrenör gibi maçtan sonraki basın toplantılarında da zaman zaman hakemlere yüklendim, zaman zaman takımıma özgüven kazandırmak için iddialı konuştum. Kendi sahamızdaki ilk maçı kazandıktan sonra kendi tribünlerime 10 saniyelik bir yumruk şov yaptım. Bunu Mourinho da yapıyor.”

        ‘HEDEF MADALYA’

        “Sporda hiçbir şeyi öngöremezsin. Ama ben iddialı bir insanım. Kulüp takımlarında favori olmayan, sezon başında şampiyon olacağı düşünülmeyen kadrolarla şampiyon olmayı başardım. Avrupa’da da çalıştırdığım kadrolar kapasitesinde, en iyisini vermeye çalıştım. Ben kendime güveniyorum. Ama iyi sonuç nedir derseniz, benim için madalyadır. Hangi turnuvayı oynarsak oynayalım ben kazanmak isterim. Dünya Kupası’nda ABD ve İspanya gibi çok üst düzey takımlar var ve ben burada hedefi şampiyonluk değil, madalya olarak koyuyorum."

        ‘BORMİO’DA 10 GÜNDÜR IŞIĞI GÖRMEDİK’

        “Bana göre Bormio kampı çok pozitif bir kamp oldu. Yoğun şekilde sabahları fizik-kondisyon yüklemesi, teknik ve bireysel antrenmanlar yaptık. Her akşam takım düzenlerimizi, savunma anlayışımızı, hücum düzenlerimizi çalışma şansı bulduk. Zaten 10 gündür sürekli yağmur vardı, güneş ışığı görmedik. Başka yapacak bir şey olmadığı için her gün 5-6 saat çok iyi çalıştık. Güzel bir uyum ve güzel bir takım var. Bizim için en zoru, kadroyu bir hafta sonra 16 kişiye düşürmek olacak.”

        ‘ARROYO İÇİMİZDE’

        “Yıllardır uyguladığım bir şablon ve basketbol felsefesi var. Bu kadroyu tespit ederken de bunu en iyi şekide uygulayacak isimleri seçtik. Oyunculara göre sistem olmayacak. Ama şu bir gerçek. Son yıllarda çalıştırdığım kulüp takımlarında bir Arroyo gerçeği var. Bu, benim oyun sistemimin yarattığı bir durum. Saha içi liderinin, oyun kurucu olduğu bir sistem. Çok önemli oyun kurucularımız var, onları bu role soyunduracağız. Buradaki tek sıkıntı net bir skorerimizin olmaması. Şutörlerimiz birbirine yakın. Oyun kurucuya çok önemli görev düşüyor. Bir-iki kişinin eline bakmadan herkesin birlikte savunma yapıp, hücumda da topu paylaşacağı bir sistem üzerinde çalışıyoruz. Bunu uygulayacak iyi oyun kurucu ve iyi uzunlarımız var. Yani sistem benim sistemim olacak.”

        ‘ENES KANTER’İ KAZANMALIYIZ’

        “Enes Kanter’in sakatlığı ile ilgili spekülatif haberler çıkınca rapor istedik. Doktorumuz Tahsin Beyzadeoğlu ameliyatı yapan doktorla konuştuğunda da abartılacak bir durum olmadığını ve Enes’in ağustos başı itibariyle topla çalışmalara başlayabileceği haberini almış. Enes’i kazanmak istiyorum. Henüz 22 yaşında. NBA’de uzun yıllar görev yapabilecek kapasitede çok kaliteli bir isim. Milli Takım’a en az 10 yıl hizmet eder. Herkes hata yapar. Ben negatif değilim. İşin pozitif kısmını görmek istiyorum. Her şeye rağmen de gelip oynamak istemezse, kimseye yalvarmayız. Burada aslanlar gibi oynayacak 20 oyuncum var. Enes de bu kadroya dahil olursa, 12 kişilik kadroya girmeye aday olur.”

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ